Yemek Borusu Kanseri Belirtileri Nelerdir?:

Yemek borusu kanseri, yemek borusu (özofagus) adı verilen boru şeklindeki organın iç yüzeyinde kanser hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde büyümesi sonucu oluşan ciddi bir hastalıktır. Bu kanser türü, erken evrelerde belirgin semptomlar göstermeyebilir, bu da hastalığın teşhisini zorlaştırabilir. Bununla birlikte, ilerleyen aşamalarda ortaya çıkan belirtiler hastalığın fark edilmesine yardımcı olabilir.

 

Yemek borusu kanserinin en yaygın bulguları aşağıdaki gibidir:

 

1. Yutma Güçlüğü (Disfaji)

Yemek borusu kanserinin en yaygın ve belirgin belirtisi yutma güçlüğüdür. Başlangıçta hastalar yalnızca katı ve büyük lokmalı yiyecekleri yutmakta zorlanabilir, ancak zamanla sıvılar bile yutulamayacak hale gelebilir. Bu durum, yemek borusundaki tümörün büyüyerek yemek borusunu daraltmasından hatta tam tıkamasından kaynaklanır.

 

2. Yutma sırasında ağrı hissetme (Odinofaji):

Tümör nedeniyle daralmış yemek borusundan gıdalar mideye geçerken yemek borusu boyunca ağrıya neden olur.

 

3. Yenilen gıdaların geri gelmesi(Regürjitasyon):

Tümör nedeniyle olan daralama ya da tıkanma nedeniyle mideye geçemeyen gıdalar bulantı ve kusma olmadan ağıza tekrar geri gelebilirler.

 

4. Kilo Kaybı

Yutma güçlüğü ve azalan gıda alımı nedeniyle hastalarda istemsiz kilo kaybı görülür. Bu durum, hastanın genel beslenme durumunu olumsuz etkiler ve kanserin sistemik etkileriyle birleştiğinde kilo kaybı daha belirgin hale gelir.

 

5. Göğüs veya Sırt Ağrısı

Göğüs veya sırt bölgesinde ağrı, yemek borusu kanseri olan hastalarda yaygın olarak görülen bir belirtidir. Bu ağrı, yemek borusunun daralması ve tümörün çevresindeki dokulara baskı yapmasından kaynaklanır. Ağrı genellikle yutma sırasında daha da artar.

 

6. Ses Kısıklığı

Kanser, yemek borusunun yakınında ses tellerine giden sinirlere baskı yaparak ses tellerinin işlevini etkileyebilir. Bu durum, ses kısıklığına ve hatta bazı durumlarda konuşma güçlüğüne yol açabilir.

 

7. Mide de Ekşime ya da Reflü:

Yemek borusu kanseri, sindirim sistemindeki normal işleyişi engelleyebilir. Bu durum, gıdaların midede uzun süre kalmasına veya yemek borusuna geri dönmesine (reflü) neden olabilir. Hastalar, gıdaların tam olarak sindirilmemesi sonucu sık sık kusma yaşayabilir.

 

8. Kanlı Tükürük veya Kusmuk:

Kanserli hücreler, yemek borusu duvarını zedeleyerek küçük kanamalar oluşturabilir. Bu durum, tükürükte veya kusmukta kan görülmesine neden olabilir. Bu tür belirtiler genellikle hastalığın ileri evrelerinde ortaya çıkar.

 

9. Kronik Öksürük:

Yemek borusu kanserinin yemek borusuna yakın sinir ve dokulara baskı yapması sonucu sürekli bir öksürük refleksi oluşabilir. Bu öksürük, özellikle yutma sırasında veya yemek borusunda herhangi bir tahriş meydana geldiğinde daha belirgin hale gelir.

 

10. Boğazda Takılma veya Tıkanma Hissi:

Hastalar, boğazlarında veya göğüs bölgelerinde sürekli bir takılma veya tıkanma hissi yaşayabilir. Bu his, tümörün yemek borusunun yapısını bozmasıyla ilişkilidir.

 

11.Dışkının siyah renkli olması:

Tümör nedeniyle kanama olursa kan hücreleri mide asidi tarafından sindirilerek kanamanın şiddetine bağlı olarak katran renginde siyah dışkı (Melena)ya neden olabilir.. Eğeraz miktarda uzun süreli kanama olursa bu dışkıda renk değişikliği yapmaz ancak kişide kansızlığa (Anemi) neden olabilir.

 

12.Hıçkırık:

Yemek borusundaki tümörün çevre dokulara etkisi sonucu hastada uzun süren hıçkırıklar meydana gelebilir.

 

13.Akciğer enfeksiyonları:

Yemek borusu tümörü nedeniyle mideye iletilemeyen gıdaların yemek borusunda birikmesi ve bunların bir kısmının soluk borusu ve akciğerlere kaçması sonucu akciğer enfeksiyonları gelişebilir.

 

14.Halsizlik ve yorgunluk:

Hem tümörün hem de tümörün oluşturduğu değişikliklere (Anemi gibi) bağlı olarak orgunluk ve halsizlik ortaya çıkabilir.

 

Sonuç

Yemek borusu kanseri erken teşhis edildiğinde tedavi şansı artar. Ancak belirtilerin çoğu genellikle hastalığın ilerleyen evrelerinde ortaya çıkar. Bu nedenle, yukarıda belirtilen semptomlardan herhangi birini yaşayan kişilerin bir uzmana başvurması önemlidir. Erken teşhis ve uygun tedavi, hastalığın seyri üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olabilir.