Safra kesesi karnın sağ üst kısmında karaciğerin altına yapışık olarak bulunan, karaciğerde üretilen safranın depolandığı ve yemeklerden sonra sindirim sistemine salgı yapan bir organdır. Ortalama hacmi 35-50 cc kadardır. Bazen enfeksiyonlar bazen de safranın aşırı yoğunlaşması sonucu safra kesesi içerisinde taşlar oluşmaktadır. Toplumda yetişkinlerin % 10 -20 sinde safra kesesinde taş oluşabileceği tespit edilmiş olup kadınlarda biraz daha fazla olduğu saptanmıştır.
Her yaşta görülebilen safra kesesi hastalığının en önemli nedeni kese içerisinde oluşmuş olan bu safra kesesi taşlarıdır. Safra kesesinde taş olan her insanda safra kesesi hastalığı ortaya çıkmayabilir. Eğer taş safra kesesi kanalını tıkarsa ya da kese de enfeksiyon oluşumuna neden olursa o zaman safra kesesi iltihabı ve buna bağlı bulgular ortaya çıkar.
Safra kesesi hastalığının en önemli ve en sık görülen bulgusu ağrıdır. Genellikle karnın sağ üst kesiminde safra kesesinin bulunduğu bölgede hissedilen bu ağrının şiddeti hastalığın şiddetine göre değişebilmektedir. Akut kolesistit ya da kolesistite bağlı komplikasyonların ortaya çıktığı durumlarda şiddetli ağrı ile birlikte iştahsızlık, bulantı, kusma yüksek ateş yanında bazen sarılık ta ortaya çıkabilir.
Karın ağrıs:
Safra kesesi hastalıklarının en önemli belirtisi sağ üst kadranda hissedilen karın ağrısıdır çoğunlukla da neden safra kesesi içerisinde taş olması ya da safra kesesi iltihabıdır.
Biliyer kolik: Safra kesesi içerisinde bulunan taşların çoğunluğu herhangi bir belirtiye neden olmayabilir. Ancak taş safra kesesi içindeki safranın bağırsaklara boşalmasını sağlayan kanala “ sistik kanal” geçerse safra akımının tıkanmasına neden olur. Safra kesesi bu tıkanıklığı açmak için şiddetli şekilde kasılır. Bu da kişide “biliyer kolik” dediğimiz peryodik olarak artıp azalan ağrıya neden olur. Bu ağrı genellikle karnın sağ üst kısmında hissediliyor olsa da mideye üzerinde kaburgaların altında, sağ omuz ve sağ kürek kemiği altında da hissedilebilmektedir. Biliyer kolik atakları dışında sağ üst kadranda karın ağrısı yağab başka safra kesesi hastalıkları da vardır.
Kolesistit: Bu durum safra kesesinin iltihaplanmış olduğunu ifade eder. Çoğunlukla safra kesesindeki taşın komplikasyonu olarak oluşur ve bu durum “akut kolesistit” olarak isimlendirilir. Ancak bazı kişilerde safra kesesinde taş olmadan da kolesistit oluşabilmektedir ve buna “akalküloz kolesistit” denilmektedir. Kolesitit gelişmiş hastalarda ağrı yanında ateş yükselmesi, bulantı, kusma, iştahsızlık ve bazan da sarılık ta ortaya çıkabilir. Kan tetkiki yaptırıldığında kanda “beyaz küre” dediğimiz hücrelerin artmış olduğu tespit edilir. Eğer kişi birkaç kez akut kolesistit atağı geçirişe safra kesesinin duvar yapısı bozulur, büzüşerek küçülür ve kasılma yeteneğini kaybeder. Safra depolama ve salma yeteneğini kaybeder. “Kronik kolesistit” olarak isimlendirilen bu durum kişide daha az şiddetli kronik ağrıya, şişkinlik bulantı, kusma gibi şikayetlere neden olabilir.
Biliyer diskinezi: Türkçeye safra kesesi tembelliği olarak çevrilen bu durumda safranın barsaklara boşalması tam olamamaktadır. Bu ya oniki parmak bağırsağında safra kanalından safranın boşalmasını kontrol eden kapakcıkatki (oddi sfinkteri) fonkisyon bozukluğuna ya da safra kesesi duvarının kasılma fonksiyonundaki bozukluklara bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir.
Sarılık: Göz ve derinin sarı renk almasıdır. Aynı zamanda dışkı cam macunu rengini idrar ise çay rengini alır. Bağırsa safra akımının herhangi bir nedenle engellenmesi sonucu kanda bilirübin birikmesine bağlı olarak ortaya çıkar.
Bulantı kusma: Mide barsak sisteminin hastalıklarının çoğunda görülen bulantı ve kusma şikayeti safra kesesi hastalıkları sırasında da ortaya çıkar. Özellikle safra biliyer kolik ve kolesistit durumlarında sık görülen bir bulgudur.
Yüksek ateş: Ateş yükselmesi genellikle biliyer kolik ve kronik kolesistit durumlarında akut atak yoksa görülmeyebilir. Çoğunlukla hastalarda akut kolesistit ataklarıyla beraber ateş yükselmesi ve halsizlik görülmektedir.
Komplikasyonlar:
Safra kesesi hastalıklarının seyri sırasında birtakım komplikasyonlar ortaya çıkabilmektedir.
Akut kolanjit: Safra yollarında tıkanıklık oluşmuş kişilerde ortaya çıkan bakteriyel safra yolları enfeksiyonudur. Bu hastalarda sağ üst kadran karın ağrısı ve yüksek ateş yanında sarılık, tansiyon düşüklüğü ve bilinç bulanıklığı da görülebilir.
Pankreatit: Pankreas bezinin iltihaplanmasıdır. Tüm pankreatitlerin yarıya yakını safra kanalı içindeki taş ya da kuma bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Safra ve pankreas kanalları oniki parmak bağırsağına ortak kanal olarak açılırlar. Tıkanıklık sonucu safra akımının durmasıyla birlikte pankreas salgısının da akımı durur ve bu tıkanıklık pankreatit gelişmesine neden olur. Bu hastalarda karının üst orta kısmında kuşak tarzında saran şiddetli ağrı, bulantı ve kusma görülür.
Gangrenöz kolesistit: Özellikle diyabetik ve yaşlı hastalarda sık görülen bir komplikasyondur. Diyabet ve yaşlılıkta safra kesesini besleyen kılcal damarlarda bozukluklar ortaya çıkar. Bunun üzerine enfeksiyon da eklendiğinde safra kesesinin duvarının beslenmesi bozulur ve gangren gelişir.
Amfizematöz kolesistit: Yine yaşlı ve şeker hastalığı olan kişilerde safra kesesi duvarında gaz oluşturan bakterilerin enfeksiyon oluşturması sonucunda gazlı “amfizematöz” kolesistit denilen durum oluşur.
Safra kesesi perforasyonu: Safra kesesi duvarında enfeksiyon sonrasında gelişen gangren onun duvar bütünlüğünün bozulmasına ve sonuçta delinmesine neden olur. Bunun sonucu olarak perikolesistik apse denilen safra kesesi çevresinde apse gelişimine ya da safra ve enfekte sıvının karın içerisine yayılması sonucu peritonit denilen tehlikeli ve öldürücü olabilen durumun ortaya çıkmasına neden olabilir.
Kolesistoenterik fistül- Safra taşı ileusu: Safra kesesi duvarındaki iltihap nedeniyle buraya yapışan organlar (ince bağırsak, kalın bağırsak oniki parmak bağırsağı, mide) arasında zaman içerisinde “fistül” bir bağlantı oluşabilmektedir. Safra doğrudan bağlantı oluşmuş organa organın içeriği de safra kesesi ve safra yollarına geçebilmektedir. Ayrıca safra kesesi içerisindeki taşlar bağırsaklara geçip omnlarda safra taşı ileusu dediğimiz tıkanmalara neden olabilmektedir.





