Apendiks Kanseri:
Apendiks kalın ince bağırsak ile kalın bağırsağın birleştiği yere yakın bulunan yaklaşık 10 cm uzunluğunda kesin görevi bilinmeyen kör bir kese şeklindeki yapıdır. Bağışıklık sistemi ile ilgili görevleri olabileceği düşünülmektedir.
En sık görülen hastalığı apendisit olarak isimlendirilen iltihaplanmasıdır. İltihaplanma genellikle kalın bağırsağa açılmakta olan ağzının katı dışkı ya da başka bir nedenle tıkanması sonucu oluşur.
Daha nadir olarak apendiksin iyi (benign) ya da kötü (malign) huylu tümörleri de görülebilmektedir. Bu yazıda apendiksin kötü huylu tümörlerinden bahsedilecektir.
Apendiks tümörü bu organı oluşturan hücrelerin değişime (Mutasyon) uğrayıp vücudun kontrol mekanizmasında kurtulup kendi başların büyüme özelliği kazanmasıyla oluşur. Amerikan istatistiklerine göre her yıl bu ülkede 3000 kişiye apendiks kanseri tanısı konulmaktadır. Genellikle 50 yaş civarında görülmesine karşın son yıllarda daha genç yaşlarda da sık görülmeye başlamıştır. Apendiks tümörlerinin yarısı apendiks iltihabı tabısıyla yapılan ameliyatlardan sonra konulmaktadır. Diğer yarısına ise herhangi bir nedenle karın görüntülenmesi yapıldığında ya da tümör kitle oluşturacak kadar büyüdüğünde yapılan incelemeler ile tanı konulmaktadır.
Apendiks kanseri belirtileri
Apendiks kanseri genellikle ileri bir evreye gelene ya da vücudun diğer bölgelerine yayılana kadar semptomlara neden olmaz. Apendiks kanseri olan hastalarda aşağıdaki belirtiler görülebilir
-
Akut apandisit: Apandisit kanserinin çoğu vakası apandisit ameliyatı sırasında keşfedilir
-
Karın şişkinlik ya da çevresinde artış
-
Karın sağ alt bölgesinde belirsiz rahatsızlık
-
İştahsızlık
-
Bulantı ve kusma
-
Bağırsak tıkanıklığı
-
Bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler
-
Akut veya kronik karın ağrısı
Bu belirtiler her zaman apandisit kanseri olduğunuz anlamına gelmez. Ancak, diğer sağlık sorunlarının habercisi olabileceğinden, mutlaka incelenmesi gerekir.
Apendisk kanseri için risk faktörleri:
Risk faktörleri hastadan hastaya değişebilir. Ancak sayılan bu risk faktörlerinin kansere neden olmayabileceğini de belirtmek gerekir. Apendiks kanseri için risk faktörü olarak değerlendirilen özellikler şunlardır.
-
Sigara: Tütün mamülleri kullananlarda apendiks kanserine yakalanma riski kullanmayanlara oranla daha yüksektir.
-
Aile öyküsü: Apendiks kanseri ya da multipl endokrin neoplazi tip 1 (MEN 1) sendromu aile öyküsü olan hastalarda risk daha yüksektir.
-
Tıbbi geçmiş: Midenin asit üretme yeteneğini etkileyen atrofik gastrit ya da pernisiyöz anemi gibi rahatsızlıkları olan hastalar risk altındadır.
-
Yaş: 50 yaş ve üzerinde risk daha yüksektir. Ancak son yıllarda gençlerde de görülme olasılığı artmaktadır.
-
Cinsiyet: Kadınlarda karsinoid tümör gelişme olasılığı erkeklerden daha yüksektir.
Apendiks kanserinin türleri
Kötü huylu apendiks tümörlerini kanserin başladığı hücre türüne göre sınıflandırır. Türler şunları içerir:
-
Nöroendokrin tümörler (NET’ler)
-
Apendiks adenokarsinomu
Nöroendokrin tümörler (NET’ler):
Apendiks kanserlerinin yaklaşık yarısı nöroendokrin tümörlerdir (karsinoid tümörler olarak da adlandırılırlar.) Bu tümörler sinir sisteminden sinyaller alan ve hormon salgılayan nöroendokrin hücrelerde ortaya çıkar. Birçok NET yavaş büyür ve tedavi gerektirmeyebilir. 2 santimetreden küçük tümörlerin kötü huylu olma ve yayılma olasılığı daha düşüktür. Daha büyük tümörler genellikle daha agresif tedavi gerektirir.
Apendiks adenokarsinomu:
Bu tümörler apendiksin en iç (epitel) tabakasından başlar. Özellikle salgı yapan hücreleri etkilerler. Sık görülen tipleri şunlardır:
-
Müsinöz adenokarsinom: İkinci en yaygın apendiks kanseri türü müsinöz adenokarsinomdur. Müsinöz tümörler apendiksin epitelinde ortaya çıkar ve mukusun jelatinimsi protein bileşeni olan müsin salgılamalarıyla karakterizedirler.
-
Goblet hücre tümörleri: Goblet hücre tümörleri veya goblet hücre adenokarsinomları, apendiksin iç yüzeyindeki hem nöroendokrin hücreleri hem de goblet hücrelerinden köken alırlar.
-
Kolon tipi adenokarsinom: Kolorektal kanser tümörlerine benzerdir ve aynı semptomların çoğuna neden olur. Genellikle apendiksin tabanına yakın bir yerde ortaya çıkarlar.
-
Signet halka hücreli adenokarsinom: Bu agresif tümör bazen apendikste gelişir. Semptomlar hızla ortaya çıkabilir. Signet halka hücreli adenokarsinom kötü gidişlidir.
Müsinöz kistadenom: İyi huylu (kanserli olmayan) tümörler apandisitin epitelinden gelişir. Tümörler cerrahi olarak çıkarılır. Apandisit sağlam kaldığı sürece, müsinöz kistadenomun diğer organlara yayılması olası değildir.
Psödomiksoma peritonei: Apendiks kanseri, özellikle adenokarsinomlar bazen psödomiksoma peritonei (PMP) olarak bilinen bir sendroma yol açabilir.
PMP, karında mukus üreten tümör hücrelerinin varlığı ve büyümesiyle karakterize edilir. Tümör hücreleri apandisitten başlayabilir, ancak PMP yumurtalıkta ya da midede de oluşabilir. Tümör gelişip mukusla doldukça, apendiks yırtılabilir ve mukusu periton boşluğuna – iç organlar yüzeyine yayabilir. Mukuslu tümör hücreleri büyüdükçe ve biriktikçe, diğer organlara baskı yaparlar. Bu basınç, vücudun sindirim fonksiyonunu bozabilir ve yetersiz beslenmeye veya bağırsakların tıkanmasına yol açabilir.
PMP’nin yaygın belirtileri arasında karın boyutunun artması, karında ağrı veya basınç ve dolgunluk hissi oluşur.
Apendiks Kanseri Tanısı
Apendiks kanseri genellikle erken evrelerde şikayetlere neden olmaz. Apendiks kanseri akut apandisit gibi başka bir rahatsızlık için yapılan karın ameliyatı sırasında veya başka bir rahatsızlık için yapılan karın bilgisayarlı tomografisi (BT) taraması gibi testler sırasında tanısı konulabilir.
Kanserden şüphe edilirse ya da apandisit nedeniyle ameliyat yapılmış hastada sonuç kanser olarak gelirse, apendiks kanseri tanısı ve yayılıp yayılmadığını belirlemek için aşağıdaki testlerden bir veya birkaçı kullanılabilir. Bu testler ayrıca tedavinin takibi için de kullanılabilir.
Kan testleri: Kan testleri apendiks kanserini kesin olarak tanısını koydurmaz , ancak enfeksiyon gibi diğer durumların ayırıcı tanısı için kullanılabilir. Ayrıca bazı kan testleri ile tümör belirteçleri adı verilen kanser hücreleri tarafından üretilen bazı proteinleri tespit edebilir. Tümör belirteçleri kanserin varlığını kesin göstermez. Ancak bunlardan biri ya da birkaçı yüksek gelirse tümör açısından araştırma yapma gerekliliğini ortaya koyar.
Görüntüleme testleri: Bu testler, kuşku oluşturan muayene bulguları ve laboratuvar testleri varlığında tanıyı doğrulamak için kullanılırlar. Ek olarak, görüntüleme testleri kanserin yayılıp yayılmadığını belirlemek ve tedavi sonrası hastanın takibinde kullanılırlar. Görüntüleme testleri şunları içerebilir:
-
Ultrasonografi: Ses dalgaları aracılığı ile hastalıkların tanısında yardımcı olan bir testtir. Organlardaki yapısal bozukluklar ve değişikliklerin değerlendirilmesini sağlar. Apendikste de bir değişiklik olduğunda ultrasonografi ile değerlendirilebilir.
-
Bilgisayarlı Tomografi taraması :BT vücudun çeşitli bölgelerinin ayrıntılı, kesitsel görüntülerini oluşturur. Bazı durumlarda, apendiks kanseri başka bir rahatsızlık için yapılan BT taraması sırasında konulabilir. Apendiks tümörünün boyutunu ölçmek ve kanserin diğer organlara yayılıp yayılmadığını değerlendirmek için de kullanılır.
-
MRI (manyetik rezonans görüntüleme) taramaları: Güçlü mıknatıslar ve radyo dalgaları kullanılarak MRI taraması vücudun ayrıntılı, statik bir görüntüsünü oluşturur. Bu, inceleme tümörlerin varlığını, boyutunu ve yayılımını görüntülenmesinde yardımcı olur.
Apendiks kanseri nasıl tedavi edilir?
Ameliyat ve ilaç tedavileri de dahil olmak üzere çeşitli apendiks kanseri tedavileri vardır. Tedavi şekline karar verilirken tümörün boyutu ve evresi, hastanın genel sağlık durumu ve kişisel tercihler dahil olmak üzere birkaç şeyi dikkate alınır.
Ameliyat
Apendiks kanseri için en yaygın tedavi cerrahidir. Cerrahi yaklaşımlar şunları içerir:
- Apandisit Ameliyatı: Apendiksi çıkarmak, 1 ya da 2 santimetreden daha küçük tümörleri tedavi etmek için yeterli olabilir.
- Hemikolektomi. Daha büyük ve daha agresif tümörler için hemikolektomi gerekebilir. Bu, apendiks ile birlikte kalın bağırsağın sağ kısmını ve çevresindeki lenf bezlerini çıkarılmasıdır.
- Sitoredüktif (debulking) cerrahi. Karın içine yayılmış kanser için daha kapsamlı bir cerrahi şeklidir. Etkilenen organların tamamı ya da bir kısmı da dahil olmak üzere tümörün mümkün olduğunca çoğunu çıkarılmasıdır.
İlaç tedavileri
Tümörün evresine ve ameliyatın şekline göre ek tedavilere ihtiyaç olabilir Tedaviler şunları içerir:
- Kemoterapi.
- Hipertermik intraperitoneal kemoterapi (HIPEC).
- Hedefli ilaç tedavisi.
Sonuç- Prognoz
Sonuç tümörün türü, boyutu ve derecesi gibi birçok şeye bağlıdır. Genel sağlık durumu ve tedavi yanıtı da sonuç üzerine etkili faktörlerdir.
Bazı apendiks kanseri türleri tedavi edilebilir. Düşük dereceli apendiks nöroendokrin tümörlerinin çoğu ameliyatla başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Genellikle, tümör ne kadar küçükse, tedavinin başarısı o kadar yüksektir. Daha büyük tümörler genellikle hızlı yayılır ve tedaviye iyi yanıt vermeyebilir.
Apandiks kanserinde sağ kalım oranı nedir?
Apendiks kanseri çok nadir görüldüğü için yaşam beklentisiyle ilgili bilgiler değişken olabilir. Burada verilen sayılar, geçmişte apendiks kanseri tanısı almış ve tedavi edilmiş hastalardan elde edilen sonuçlardır. Bu sonuçlar üzerinde tümörün tipi, evresi, cerrahinin başarısı, hastanın genel durumu ve tedaviye vereceği yanıtın etkisi büyüktür. Düşük dereceli apandisit kanseri için beş yıllık sağ kalım oranı %67 ila %97’dir. Agresif tümörler veya ileri evre apandisit kanseri için beş yıllık sağ kalım oranı çok daha düşük olabilir.